a) Hak Teâlâ'nın zatına mahsus bir özel isim olan "Allah" lâfz-ı şerifi Ondan başka bir varlık hakkında kullanılmamıştır. Kullanılması caiz değildir. Bu ismin tesniyesi (ikil siğası) ve çoğulu da yoktur. Bir başka dile tercüme edilemez, hiçbir kelime onun yerini tutamaz.
b) Allahu Teâlâ'nın ikinci gruba giren isimleri, sıfatlarından alınan isimlerdir. Ayet ve hadislerde Cenâb-ı Hakk'ın pekçok güzel isminden bahsedilir. Bunlardan her biri O'nun sıfatları ile ilgili ve onlardan alınan isimlerdir. Rahman, Rahîm, Âlîm, Hâlik vs. gibi. Bu isimler bir başka dile tercüme edilebilir. Meselâ, Hâlik ismi, yaratan veya yaratıcı olarak söylenebilir. Müminin Allah hakkındaki inancı, O'nun zâtının mukâddes olduğu, diğer zat ve eşyâyâ benzemediği, yüce sıfatlarla sıfatlandığıdır. Allah kendisini Esmâü'l-Hüsnâ en güzel isimler ile isimlendirmiştir (el-A 'râf, 7/180; el-İsrâ, 17/1 10; Tâhâ, 20/7; el-Haşr, 59/24). Doksan dokuz adet olan bu isimlerin basında "Allah gelir. Diğer isimlerin hiçbiri anlam ve içerik itibarıyla "Allah" isminin yerini alamaz. Bu nedenle, İslâm'a girecek kişi, "Lâ ilâhe İllâllah" der; "Lâ ilâhe illarahman" demez. Namaza başlarken, "Allahü Ekber"der; "Rahman Ekber" diyemez. Allahu Teâlâ'nın bütün isimleri güzeldir. Kur'an-ı Kerîm'de, "Allah'ın güzel isimleri vardır. O halde Allah'a o güzel isimlerle dua edin" (el-A'râf, 7/180);
"De ki: "İster Allah deyip dua edin, ister Rahman deyip dua edin; hangisi ile dua ederseniz edin, onun güzel isimleri vardır '' (el-İsrâ, 1 7/110) buyurulmuştur
Peygamber efendimiz de bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: "Allahu Teâlâ'nın doksan dokuz ismi vardır. O isimleri kim ezberlerse (sayar, manasını anlar ve şuûruna ererse) cennete gider. şüphesiz, Allah tektir ve tek olmayı sever" (Buhârî, Daavât, 68). Allahu Teâlâ'nın isimleri doksandokuz isimden ibaret değildir. O'nun ayet ve hadislerde gecen başka isimleri de vardır. Yalnız Tirmizî ve İbn Mâce'de geçen bir hadiste bu doksandokuz isim teker teker sayılmıştır. Bu isimler şunlardır:
E S M Â 'Ü L - H Ü S N A
Allah'ın bu isimlerine " sayılacak isimler " denir. Bu isimleri ezberlemek , anlamlarını öğrenmek , zikrederken saymak ve dilin tesbihi haline getirmek gerekir.
1
"Allah"
O kendinden başka hiç bir ilah bulunmayan tek : AllaH
( 1:1) (3:18 ) (5:109) (6:124) (7:180) (8:40) (16:91) (20:
(57:5) (65:3) (74:56) (85:20 )
[İlk rakamlar ismin geçtiği Sure numarasını ikinci rakamlar ise Ayet numarasını göstermektedir.]
2
"er-Rahman"
Esirgeyici,bütün mahlukatına rahmetiyle muamele eden(dünyada).
(1:3) (17:110) (19:58) (21:112) (27:30) (36:52) (50:33) (55:1) (59:22) (78:38)
3
"er-Rahîm"
Bağışlayıcı,sevdiklerine ve müminlere merhamet eden(ahirette).
(2:163) (3:31) (4:100) (5:3) (5:98) (11:41) (12:53) (12:64) (26:9) (30:5) (36:58)
4
"el-Melik"
Mülkün sahibi,mülk ve saltanatı devamlı olan.
(20:114) (23:116) (59:23) (62:1) (114:2)
5
"el-Kuddüs"
Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh olan.
(59:23) (62:1)
6
"el-Selam"
Her çeşit afet ve kederlerden emin olan.
(59:23)
7
"el-Mü'min"
Kullarına emniyet veren.Kendinin ve peygamberlerinin doğruluğunu ortaya koyan, kullarına yaptığı va'dinde sadık.
(59:23)
8
"el-Müheymin"
Saltanatı hakkında dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi gözetip koruyan.
(59:23)
9
"el-Aziz"
İzzet sahibi, mağlup edilmesi imkansız olan, her şeye galip olan.
(3:6) (4:158) (9:40) (9:71) (48:7) (59:23) (61:1)
10
"el-Cebbar"
Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan.
(59:23)
11
"el-Mütekebbir"
Ululuk sahibi,her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren.
(59:23)
12
"el-Halık"
Her şeyin varlığını ve geçireceği halleri takdir eden, yaratan, yoktan vareden, büyüklükte eşi olmayan.
(6:102) (13:16) (39:62) (40:62) (59:24)
13
"el-Bari"
Her şeyin aza ve organlarını birbirine uygun yaratan.
(59:24)
14
"el-Musavvir"
Tasvir eden , her şeye bir şekil ve hususiyet veren.
(59:24)
15
"el-Gaffar"
Kullarının günahını örten, mağfireti çok,günahları bağışlayıcı.
(20:82)(38:66)(39:5)(40:42)(71:10)
16
"el-Kahhar"
Her şeye,her istediğini yapacak surette, galip ve hakim olan.
(13:16)(14:48)(38:65)(39:4)(40:16)
17
"el-Vehhab"
Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan.
(3:
(38:9) (38:35)
18
"el-Rezzak"
Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
(51:58)
19
"el-Fettah"
Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran.
(34:26)
20
"el-Alîm"
Her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedi ve ezeli olan.
(2:158) (3:92) (4:35) (24:41) (33:40) (35:38)(57:6)
21
"el-Kabıd"
Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan.
(2:245)
22
"el-Basıt":
Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten.
(2:245)
23
"el-Hafıd"
Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren.
24
"el-Rafi"
Yukarı kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten.
25
"el-Mu'iz"
İzzet veren, aziz kılan.
(3:26)
26
"el-Muzill"
Zillete düşüren, hor ve hakir eden.
(3:26)
27
"el-Semi"
Her şeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden.
(2:127) (2:137) (2:256) (8:17) (49:1)
28
"el-Basir"
Her şeyi gören.
(4:58) (17:1) (42:11) (42:27) (57:4) (67:19)
29
"el-Hakem"
Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden.
(22:69)
30
"el-Adl"
Son derece adaletli olan.
31
"el-Latif"
En ince işlerin bütün inceliklerini bilen,lütuf ve ihsan sahibi olan.
(6:103) (22:63) (31:16) (33:34) (67:14)
32
"el-Habir"
Herşeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberi olan.
(6:18) (17:30) (49:13) (59:18) (63:11)
33
"el-Halim"
Yumuşak davranan, hilmi çok olan.
(2:225) (2:235) (17:44) (22:59) (35:41)
34
"el-Azim"
Pek azametli olan, yüce.
(2:255) (42:4) (56:96)
35
"el-Gafur"
Çok bağışlayan, mağfireti çok.
(2:173) (8:69) (16:110) (41:32) (60:7)
36
"el-Şekûr"
Kendini rızası için yapılan amelleri daha ziyadesi ile karşılayan.
(35:30) (35:34) (42:23) (64:17)
37
"el-Aliyy"
Çok yüce.
(2:255) (4:34) (31:30) (42:4) (42:51)
38
"el-Kebir"
Pek büyük.
(13:9) (22:62) (31:30) (34:23) (40:12)
39
"el-Hafîz"
Yapılan işleri bütün tafsilatıyla hıfzeden, her şeyi afet ve belâdan koruyan.
(11:57) (34:21) (42:6)
40
"el-Mukit"
Bilen, tayin eden. Her yaradılmışın rızkını veren.
41
"el-Hasîb"
Herkesin hayatı boyunca yaptıklarının bütün teferruatıyla hesabını iyi bilen. Mahlukatına kafi olan.
(4:6) (4:86) (33:39)
42
"el-Celîl"
Azamet , ululuk sahibi olan.
43
"el-Kerîm"
Çok ikram edici
(27:40) (82:6)
44
"el-Rakîb"
Bütün varlıklar ve bütün işler murakabesi altında bulunan.
(4:1) (5:117)
45
"el-Mucîb"
Kendine yalvaranların isteklerini veren, dualarını kabul eden.
(11:61)
46
" el-Vasi' "
Lütfu bol olan, tüm niteliklerinde sonsuzluk derecesinde geniş olan.
(2:115) (2:261) (2:268) (3:73) (5:54)
47
"el-Hakîm"
Emirleri, kelamı ve bütün işleri hikmetli, hikmet sahibi olan.
(2:129) (2:260) (31:27) (46:2) (57:1) (66:2)
48
"el-Vedûd"
Kullarını en fazla seven, sevilmeye en layık olan.
(11:90) (85:14)
49
"el-Mecîd"
Şanı, şerefi çok üstün olan.
(11:73)
50
"el-Ba'is"
Ölüleri dirilten , kabirlerden çıkaran.
(22:7)
51
"el-Şehîd"
Her zaman ve her yerde hazır ve nazır olan.
(4:79) (4:166) (22:17) (41:53) (48:28)
52
"el-Hakk"
Vacib'ul vücud olan,varlığı hiç değişmeden duran.
(6:62) (22:6) (23:116) (31:30)
53
"el-Vekil"
Tevekkül sahiplerinin işini düzeltip onlardan daha iyi temin eden.
(3:173) (4:171) (28:28) (33:3) (73:9)
54
"el-Kaviyy"
Pek kuvvetli.
(22:40) (22:74) (42:19) (57:25) (58:21)
55
"el-Metin"
Pek güçlü.
(51:58)
56
"el-Veliyy"
Mu'min kullarının dostu.
(3:68) (4:45) (7:196) (42:28) (45:19)
57
"el-Hamîd"
Ancak kendine hamd edilen,bütün varlığın diliyle övülen.
(14:1) (14:
(31:12) (31:26) (41:42)
58
"el-Muhsi"
Sonsuza kadar da olsa, herşeyin sayısını bilen.
59
"el-Mubdi"
Mahlukatı maddesiz ve örneksiz olarak baştan yaratan.
(10:4) (10:34) (27:64) (29:19) (85:13)
60
"el-Mui'd"
Yaradılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan.
(10:4) (10:34) (27:64) (29:19) (85:13)
61
"el-Muhyi"
İhya eden, dirilten, can bağışlayan,sağlık veren.
(3:156) (7:158) (15:23) (30:50) (57:2)
62
"el-Mumit"
Canlı mahlukatın ölümünü yaratan, öldüren.
(3:156) (7:158) (15:23) (57:2)
63
"el-Hayy"
Diri, tam ve mükemmel manasıyla hayat sahibi
(2:255) (3:2) (20:111) (25:58) (40:65)
64
"el-Kayyum"
Yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan.
(2:255) (3:2) (20:111)
65
"el-Vacid"
İstediğini, istediği vakit bulan.
66
"el-Macid"
Kadri ve şanı büyük, kerem ve hoşgörüsü bol.
67
"el-Vahid"
Tek. Zat'ında, sıfatlarında, isimlerinde, ef'alinde ortağı ve benzeri olmayan.
(2:163) (5:73) (9:31) (18:110) (37:4)
68
"el-Samed"
Her şeyin muhtaç olduğu, fakat hiç birşeye muhtaç olmayan.
(112:2)
69
"el-Kâdir"
İstediğini, istediği gibi yaratmaya muktedir olan.
(6:65) (36:81) (46:33) (75:40) (86:
70
"el-Muktedir"
Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde dilediği gibi tasarruf eden.
(18:45) (54:42) (54:55)
71
"el-Mukaddim"
İstediğini öne getiren, öne alan.
72
"el-Muahhir"
İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
(71:4)
73
"el-Evvel"
Her şeyden önce var olan.
(57:3)
74
"el-Ahir"
Her şey helak olduktan sonra geri kalan.
(57:3)
75
"el-Zahir"
Varlığı sayısız delillerle açık olan.
(57:3)
76
"el-Batın"
Akılların idrak edemeyeceği, yüceliği gizli olan.
(57:3)
77
"el-Vâli"
Evreni ve evrendeki bütün olayları tek başına idare eden.
78
"el-Müteâlî"
Aklın mümkün gördüğü her şeyden, her halden pek yüce olan.
(13:9)
79
"el-Berr"
Kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol olan.
(52:28)
80
"el-Tevvâb"
Tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan.
(2:37) (2:128) (4:64) (49:12) (110:3)
81
"el-Muntakîm"
Günahkarlara, adaletiyle, hakettikleri cezayı veren.
(32:22) (43:41) (44:16)
82
"el-Afuvv"
Affeden, mağfiret eden.
(4:99) (4:149) (22:60)
83
"el-Rauf"
Merhamet edici, pek şefkatli.
(3:30) (9:117) (57:9) (59:10)
84
"Mâlik'ül-Mülk"
Mülkün ebedi-ezeli sahibi.
(3:26)
85
"Zülcelâli ve'l İkrâm"
Hem azamet sahibi, hem fazl u kerem sahibi.
(55:27) (55:78)
86
"el-Muksit"
Hükümleri ve işleri yerli yerinde olan.
(3:18)
87
" el-Cami' "
İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan.
(3:9)
88
"el-Ganiyy"
Çok zengin, hiç birşeye muhtaç olmayan.
(2:263) (3:97) (39:7) (47:38) (57:24)
89
"el-Muğni"
Dilediğine zenginlik veren, müstağni kılan.
(9:28)
90
" el-Mani' "
Bazı şeylerin meydana gelmesine müsaade etmeyen, engelleyen.
91
"el-Darr"
Keder ve zarar verecek şeyleri yaratan, hüsrana uğratan.
92
" el-Nafi' "
Hayır ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran.
93
"el-Nur"
Alemleri nurlandıran, dilediğine nur veren, nur olan.
(24:35)
94
"el-Hadî"
Hidayete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan.
(25:31)
95
" el-Bedi' "
Örneksiz, misalsiz ve hayret verici alemler yaratan.
(2:117) (6:101)
96
"el-Bakî"
Varlığının sonu bulunmayan, ebedi olan.
(55:27)
97
"el-Varis"
Varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi.
(15:23)
98
"el-Reşîd"
Bütün alemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle akıbetine ulaştıran.
99
"es-Sabûr"
Çok sabırlı olan, isyankarlardan acele intikam almayan...
Celle Celâlühu.